ye kürküm ye: February 2010

Sunday 21 February 2010

Ye kürküm ye

New York Moda Haftası'ndan çıkan sonuç, önümüzdeki kış da bol bol kürk giyeceğimiz. Kürke neredeyse her 2 tasarımcıdan biri koleksiyonunda yer vermiş. Ama bu sefer daha çok aksesuarlarda tercih edilmiş. Kürk detaylı ayakkabılar, çantalar hatta kalpaklar önümüzdeki kış her yerde olacak. Tabi kışların çok soğuk geçmediği ülkemizde kürk olayını abartıp komik olmamak lazım. Doğu Anadolu'da ikamet etmiyorsanız 2 parçadan fazla kürkü aynı anda üstünüzde bulundurmayınız.

Topshop Unique

Thakoon

Ralph Lauren

Proenza Scouler

Oscar de la Renta

                                                            Marc Jacobs

J.Mendel

Saturday 20 February 2010

M.O.D'a girin!

Modellerin salaş, rahat, çabasız ama son derece zevkli ''off duty'' stilleri başlı başına bir akım oluşturmuşken bu blog'u takip etmemek olmaz. Tam da şimdi, moda haftaları hala devam ederken. Moda dünyasının kalbinde yer alan, tasarımları herkesten önce gören ve giyen, trendlerle ilk karşılaşanlar olarak modellerin bu parçaları nasıl kombinledikleri herkesin dikkatini çekiyor. Models off duty'e girmeli.
http://altamiranyc.blogspot.com/

Wednesday 17 February 2010

Peki.

Miranda Kerr Sydney'de bir TV kanalından çıkarken.

Monday 15 February 2010

Teenage mutant ninja turtle

Bu yaz Vogue Avustralya'dan fırlamış Abbey Lee Kershaw kılığında olmak istiyorum. Kahkülüm, Chanel jade ojem ve saçımda pembe tutamlar olsun. Teenage günlerimden kalma kanayan yaramdır pembe saç. Hep istedim olmadı.

Sunday 14 February 2010

Bu Boyfriend serisi son zamanlarda gördüğüm en iyi şey. Patricia Nicolas'yı yeni keşfettim. İnanılmaz takılar yapıyor. Blog'u da çok keyifli. İzleyelim.

P.S: Mr. Playboy tam bi Türk değil mi? Bi başında fesi eksik.

“ The most beautiful clothes that can dress a woman are the arms of the man she loves. But for those who haven’t had the fortune of finding this happiness, I am there.” Yves Saint Laurent

Saturday 13 February 2010

Zara 2010 Spring Lookbook

Zara'nın yeni sezon kampanyasını görünce aklıma direk Alexander Wang geldi. Zara anlaşılan Wang'den epeyce esinlenmiş. Sadece modelleri biraz daha giyilebilir hale getirip yeniden tasarlamakla kalmamış, salaş saç örgüsünü de kampanya fotoğraflarında kullanmış.

Ama şorta bayıldım. Zaten her zaman kışlık olarak kalmaya mahkum deri yeni sezonda çoğu tasarımcının koleksiyonlarında yer alıyor. Benim gibi deri severlere müjde. Artık deri giymenin mevsimi yok!

Terry Richardson'ın Lindsay Lohan ile Purple Magazine için yaptığı son çekime bakarken farkettim. McQueen kendini asmadan bir kaç gün önce Lindsay, onun bir tasarımı ile Richardson'a poz veriyor.

McQueen'in ardından

Farkettiniz mi bilmiyorum, son zamanlarda bütün intihar haberleri moda dünyasından gelmeye başladı. Son olarak Alexander Mcqueen de depresyondan çıkamayıp, annesinin ölümünden 10 gün sonra, yakın arkadaşı Isabella Blow gibi kendi hayatına son vermeyi seçti. Bunun üzerine ardından bir şeyler yazmak elzem oldu benim için. Daha bir iki gün önce Armadillolarını ne kadar çirkin bulduğumu yazmıştım ve hemen ardından ölüm haberini alınca herkesten çok ben şaşırdım. Genellikle çok başarılı bulduğum bir tasarımcı hakkında yazdığım ilk ve ne yazık ki son yorumun olumsuz olmasına da üzüldüm. Aslında bu onun en belirgin özelliğiydi. Bazı tasarımları vardı ki ya severdiniz ya nefret ederdiniz. Bu durum Mcqueen'in eşine az rastlanır derecede yaratıcı bir tasarımcı olmasından kaynaklanıyordu. Benim tasarımcı kimliğinden anladığım tam da bu aslında. Kendine bambaşka bir dünya yaratma ve oradakileri, hayal bile edilemeyeni, hayata geçirme yeteneği. Gözün görmeye alışmadığını, beynin hiç karşılaşmadığını insanlara sunmak. Öyle herkeste rastlanır bir özellik de değil bu. Deha meselesi. Ama Alexander Mcqueen'in intiharının ardından bir şeyden daha emin oldum ki dahiler bu dünyaya ayak uyduramıyorlar.

Tuesday 9 February 2010

Okuma odası

Bir kütüphanem olsun içinde kitaplardan başka sadece bu ikisi dursun istiyorum.

The Andy Warhol Chair: Interview Magazine'in kütüphanesinde bulunuyormuş.

Piyano Damien Hirst tarafından boyanmış ve Los Angeles Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin 30. yıldönümü için yapılan kutlamalarda Lady Gaga bu piyanoyla özel bir performans gerçekleştirmiş. Piyano daha sonra bir açıkarttırmada 450.000 Dolara alıcı bulmuş.

Saturday 6 February 2010

Gelmiş geçmiş en çirkin ayakkabı

Alexander McQueen'ın Armadillo modeli ayakkabılarını görmeye tahammülüm yok! Baktıkça midem kalkıyor, uzaylı toynağı gibi bir şey. Zaten Armadillo adı da, Güney Amerika'da yaşayan zırhlı bir memeliden geliyormuş. En son Vogue UK'in Mart sayısında yer alacak olan bir editoryelde de rastladım bu ayakkabıya. Ey Ugg'ları çirkin bulan moda dünyası! Sorarım bu ne ikiyüzlülük. Pembe Barbie ayakkabısından sonra blogumun bütün estetiğini yerle bir etti bu post ama yazmadan edemedim.

It all started with...

Bir İkon Yetişiyor: Diane Kruger

Doğruyu söylemek gerekirse Diane Kruger, bir süre öncesine kadar bana Truvalı Helen'den başka bir şey ifade etmiyordu. Ama son zamanlarda, üst üste öylesine nefes kesici seçimlerle karşıma çıktı ki bunların bir rastlantı olamayacağını düşünmeye başladım. Geçtiğimiz ay yapılan SAG Ödül Töreni'nde giydiği hardal rengi Jason Wu elbise ise düşüncelerime son noktayı koydu. (Jason Wu'ya da bir ara değineceğim, favori tasarımcılarımdan biri olma yolunda hızla ilerliyor) Son yıllarda nereye, ne giymiş, biraz araştırdığımda karar verdim. Diane Kruger'ın kimi zaman romantik, bazen asi ama her daim zarif ve gösterişli stili kesinlikle rastlantı değil!
Chanel, Lanvin, Dior, Marchesa, Balmain, Wang içeren über uzun bir posta hazırlıklı olun.

Diane Kruger, göz hapsimdesin...