Thursday 18 March 2010

Ece, Konca'dan çakmak isterken...


Bizim kızlar Vogue'cu olduğundan beri o blog senin bu site benim her yerde gözükmeye başladılar. Zaten Ece Sükan da, Konca Aykan da daha önce The Sartorialist'te bir kaç kez yer almışlardı. Bu fotoğraf da style.com'da karşıma çıktı.

The Return of The Sexy Model


Süpermodel denice akla 80'lerde Elle Mcpherson, Paulina Porizkova, 90'larda Claudia Schiffer, Naomi Campbell, Christy Turlington, Cindy Crawford gibi bir çok isim gelir. Ama Noughties olarak adlandırılan 2000-2010 arası 10 yıllık döneme sadece tek bir kişi damgasını vurdu o da Gisele Bundchen. Gisele'e olan girl crush'ımı bilen bilir. Şu an bir şekilde modayla ilgileniyorsam bunda Gisele'in editoryellerini inceleyerek geçirdiğim zamanın büyük bir etkisi var. Öyle ki 10 senedir gözlerimi alamıyorum kendisinden.

İlk defa 1998 yılında Vogue U.K' in kapağında yer aldığında dikkatimi çekmişti Gisele ve daha sonrasında ünü katlanarak arttı. Dönüm noktası ise 1999 Temmuz'unda, '' The return of the sexy model '' başlığı ile Vogue'un kapağında yer almasıydı. Vogue bu kapağı ile doksanların Kate Moss gibi çok zayıf olduğu için zaman zaman eleştiri bombardımanına tutulan modellerinin döneminin Gisele ile kapandığı mesajını veriyordu. Yıllar geçti modeller ve bedenler daha da inceldi. Ama Gisele tüm zamanların en çok kazanan modeli ünvanını kimselere kaptırmadı. Sayısız kere Vogue'da yer aldı. Bir kaç ay önce de doğum yapan Gisele'i tam 11 sene önce ilk defa kapağında yer aldığı dergide, 2010 yılı nisanında bir çocuk annesi olarak göreceğiz. Evet Vogue U.S.A uzun zamandan beri ilk defa kapağında bir modele yer veriyor. O da olsa olsa Gisele olurdu zaten.

Wednesday 10 March 2010

Tesadüfün böylesi!


















Koton'un yeni sezon kampanyasına bakın. Tanıdık geldi mi? Gelmediyse bir daha hatırlatalım.

Bu Alexander Wang'in defilesinden


Bu da Zara'nın İlkbahar/Yaz kampanyası

















Şimdi baştaki fotoğrafa tekrar bakın. Kim kimden esinlenmiş? Bulabildiniz mi? Bence ortalığı karıştırmadan tesadüfün böylesi deyip geçelim!


Tuesday 9 March 2010

Vanity Fair'de ne giydiler?

Her sene Oscar Töreninden hemen sonra tuvaletler şip şak değiştirilir, partiye başka tasarımlarla gidilir.


En iyi yönetmen Kathryn Bigelow törene katıldığı kıyafetle partiye gelmişti. Ben çok beğendim. Aynı anda hem çok güçlü hem de feminen görünüyor.



Jennifer Lopez keşke Oscar'a da bu Gucci tuvaleti giyseydi. Bi de Marc Anthony'nin durumu nedir?



Nicole Richie tuhaf kız. Çok değil 5 sene önce o zamanki en yakın arkadaşı Paris Hiltonla podyuma çıkıp göğüslerini açıyordu. Anne olduktan sonra boğazına kadar kapalı giyiniyor. Demet Şener misali. Ama elbise güzel.


Bar Refaeli ile bir şeyi farkettim. Modellerin ünleri ile göğüsleri arasında doğru orantı var. Normal boyutta başlıyorlar modelliğe, ünlendikçe göğüsleri de büyüyor. Ya da göğüsleri büyüdükçe ünleniyorlar. Bilmiyorum.


Amanda Seyfried'in lazer kesimli deri Valentino elbisesi muhteşem. Ayakkabı ve çanta da Ferragamo. Oje  rengine dikkat.

Ve en iyiler...


Rachel Mc Adams'ın Elie Saab tuvaletini çok beğendim. Saçı ve sade takıları da çok uyumlu.


Diane Kruger yüzümü kara çıkarmadı.Fransız zevkine, zerafetine sahip bir Alman olarak yine Chanel Couture'ü tercih etmiş. Bu tuvaletin önünden çok arkasını beğendim. Öndeki 3 şerit biraz göz yorsa da en iyilerden diyebilirim.

Monday 8 March 2010

Sıcağı sıcağına yorumlar

Kırmızı halı yeni bitti. Tören hala devam ederken sıcağı sıcağına yorumlarımı yapayım istedim.

 

Anna Kendrick törene ilk gelenlerdendi. Şu ana kadar en çok beğendiğim elbise onunki. Ve tabii ki Elie Saab tasarımı.


 

Miley Cyrus'ın elbisesi senenin öne çıkan iki trendini yansıtıyor. Kemik rengi ve büstiyerli Jenny Pacham elbisesi gecenin en iyilerinden. Ama şu an en iyi müzik ödülünü sunuyor ve inanılmaz kambur duruyor. Söz konusu couture olunca tasarımı taşımak, tasarımın güzelliğinden bile önemli.



Mesela Vera Farmiga çok iddialı bir elbise tercih etmiş. Başkası olsa o fırfırlar arasında boğulurdu. Ama o çok iyi taşıyor.



Meryl Streep, Golden Globe faciasını giydiği bu kıyafetle unutturdu. Yaşı için harika bir seçim. Daha iyisi olamazdı.



İlk bakışta Carey Mulligan'ın Prada elbisesini çok beğenmiştim. Pixie cut saçlarıyla birleşince enteresan bir biçimde hem zarif hem de edgy görünmeyi başarmış diye düşünüyordum ki elbisenin alt kısmını gördüm. Ne edgy kaldı, ne pixie. Anneanneymiş meğerse. Bu arada Anna Wintour, Mulligan'a Oscarlarda kısa bir elbise giymesini önermiş. O da '' Bu hiç benim hayal ettiğim değildi.'' diyerek onun bu tavsiyesine uymamaya karar vermiş.



Zoe Saldana'nın elbisesi Nur Yerlitaş imzalı sanırım.


 

En önemli kural neydi? Giyinirken silüetimizde dengeyi sağlamak. Mesela göğüsleriniz küçükse bu bölgede işlemeler fırfırlar kullanarak o bölgeyi daha dikkat çekici bir hale getirebilirsiniz. Ama kalçalarınız abartı derecede büyükse ve onu saklamak yerine yanından büyük bir kumaş parçası sarkan bir tasarımı giymeyi seçerseniz... Sonuç bu. Armani Prive. Podyumda güzel. J.Lo'da değil.


  
Bu fotoğraf bana ümit verdi. 20 sene sonra şu anki halimizden daha güzel ve daha zevkli olabilme ihtimalimizin olması çok hoş. 21 yıl önceki Oscarlarda sağdaki gibi gözüken birinin bu hale gelmesi az buz şey değil. O korkunç jogging couture tasarımı da kendisine aitmiş. 2010 yılında tasarıma kafayı yormayıp o işi Versace'ye devretmesine sevindim.

Sunday 7 March 2010

Oscarları beklerken...


Boş durmadım, gelmiş geçmiş (bana göre) en iyi 10 Oscar elbisesinin listesini yaptım.


1- Charlize Theron, 2000, Vera Wang



2- Marisa Tomei, 2009, Atelier Versace



3- Evan Rachel Wood, 2009, Elie Saab



4- Michelle Willams, 2006, Vera Wang



5- Marrion Cotillard, 2008, Jean Paul Gaultier



6- Farrah Fawcett, 1978, Stephen Burrows



7- Kristen Dunst, 2005, Chanel



8- Nicole Kidman, 2007, Balenciaga



 9- Jennifer Lopez, 2006, Jean Desses



10- Charlize Theron, 2005, Christian Dior